21 Ağustos 2013 Çarşamba

Anaokulu Tasarımı




Almanya-Karlsruhe yakınlarındaki Wolfartsweier' de mimar Ayla-Suzan Yöndel ve sanatçı Tomi Ungerer tarafından tasarlanan bir anaokulu. Onu ilgi çekici kılansa okuldan çok bir oyun evine benzemesi. Öğrencilerin hergün sevimli bir kedinin ağzının içinden okula girmeleri, onlar için eğlenceli bir tecrübe olsa gerek.








Her an atlamaya hazır bir kedi gibi konumlanmış binada derslikler, mutfak ve yemek salonu ve bir ana salon mevcuttur. Kedinin arka kuyruğu ise kaydırak şeklinde düşünülmüştür.





kynk: modernmet

7 Haziran 2013 Cuma

Mimar Araştırmaları 1_ Mimar Sinan

Tam adı Sinan bin Abdülmennan'dır. Gençlik yılları konusunda fazla bilgi yoktur. Bilinen, 1512'de Kayseri'nin Ağırnas köyünden devşirme olarak Yeniçeri Ocağı'na alındığıdır. Bu bilginin ışığında, devşirme çocukların en az 8 en çok 18 yaşında oldukları da göz önünde tutularak, Sinan'ın doğumu 15.yy sonlarıyla 16.yy başları arasına tarihlenebilmektedir.

Sinan, yeniçeri olarak Kanuni Sultan Süleyman döneminde birçok sefere katılır. Sinan'ın mimar olmayı önceden aklına koyarak kendisini bu yolda hazırladığı, katıldığı seferlerde yapı işleriyle ilgilendiği ve başladığı bilinmektedir. Son Bağdat seferinde, Van Gölü'nün üstünden geçecek üç geminin yapımını başarıyla tamamlaması sonucunda, haseki unvanını almıştır. 1536'da Prut Irmağı üstünde yaptığı bir köprüyle dikkatleri üstüne çekerek, Acem Ali adıyla tanınan Alaeddin'in ölümüyle boşalan hassa baş mimarlığına İkinci Vezir Damat Lütfi Paşa'nın önerisine uyularak1538'de Sinan atanmış ve ölümüne kadar bu görevi sürdürmüştür.
Sinan’ın ilk büyük eseri olarak çıraklık eserim diye tabir ettiği Şehzade Mehmet Camisi(1548) kabul edilmektedir. Orta kubbeyi hem uzunlamasına hem de enlemesine yarım kubbelerle besleyerek simetrik ve piramidal bir üst örtü sistemini denemiştir.  İkinci büyük yapıtı olan İstanbul Süleymaniye Camisinde de (1557), iki yarım kubbeyle beslenen orta kubbe düzeni yinelenmiştir. Sinan'ın, mekan bütünlüğü kadar dış kuruluşunun plastiği açısından da en başarılı yapısı 1575'te tamamlanan Edirne Selimiye Camisi'dir. Kentin en yüksek tepesi üstüne kurulmuş olan bu yapı, 31.30m çapında kubbesi ve ana kütlenin dört köşesinde yükselen dört minaresiyle görkemli bir dış görünüşe sahiptir.

                                                            Mihrimah Sultan Külliyesi-Üsküdar

Önceleri, İstanbul Bayezid Camisi'nde ya da Sinan'ın Üsküdar Mihrimah Sultan Camisi'nde (1548) olduğu gibi, orta kubbe kare-küp biçimli bir tabana oturtuluyordu. Sinan, Şehzade Mehmet Camisi'yle başlayarak kare-kübün köşelerini yontarak içteki küresel bingiyi (pandantif) dışa yansıtmış; orta kubbenin bastığı büyük kemerlerin yan itme gücünü de ağırlık kuleleriyle karşılamak yoluna gitmiştir. Böylece bir yandan estetikle yapı arasındaki organik bağı vurularken, bir yandan da binanın iç kuruluşunun dıştan algılanmasını sağlamıştır.
Mimar Sinan, Osmanlı Cami mimarisinde gerçekleştirdiği gelişmelerin yanı sıra Osmanlı külliye planlamasına da yenilikler getirmiştir. Zal Mahmud Paşa Külliyesi'nin üst avlusuyla alt avlusunun serbest bir planlama düzeni içinde bağlanması, Sinan'ın, yaşamının son yıllarında, akıcı mekan kavramı üzerinde durduğunu göstermesi açısından önem taşır. Sinan'ın gene son yapıtlarından biri olan Üsküdar Şemsi Ahmed Paşa Külliyesi de aynı düşüncenin ürünüdür. Camiye çarpık yerleştirilmiş "L" biçimindeki iki kollu medreseyle cami arasında kalan ve kapıdan girişte bir dirsek yaparak Boğaz'a doğru açılan avlu, asimetrik ancak bilinçli bir uygulamanın örneğidir.

                                                           İstanbul Süleymaniye Külliyesi

Sinan, her şeyden önce, Osmanlı mimarlığından son ortaçağ kalıntılarını söküp atan, yapı sanatını akılcı kurallara bağlayarak, Osmanlı Klasik Dönem mimarlığını doruğa ulaştıran kişidir. 
Mimar Sinan, vasiyetine uyularak Süleymaniye Külliyesi'nin kuzeydoğu köşesinde Mimar Sinan Caddesi'yle Fetva Yokuşu'nun kesiştiği yerde toprağa verilmiştir (1558).

                                                                Edirne Selimiye Külliyesi

Başlıca Yapıtları
1543-1548 İstanbul Şehzade (Mehmed) Külliyesi
1544-1555 Tahtakale - İstanbul Rüstem Paşa Külliyesi
1546 İstanbul Barbaros Hayrettin Paşa Türbesi
1546 Zeyrek - İstanbul Hayrettin Paşa Hamamı (Çinili Hamam)
1547-1548 Üsküdar - İstanbul Mihrimah Sultan Külliyesi
1550 Cağaloğlu - İstanbul Rüstem Paşa Medresesi
1550-1557 İstanbul Süleymaniye Külliyesi
1551-1566 Eyüp - İstanbul Zal Mahmut Paşa Külliyesi
1553-1555 Beşiktaş - İstanbul Sinan Paşa Külliyesi
1555-1563 Alibey Köyü - İstanbul Kırkçeşme Su Yapıları
1556 Sultanahmet - İstanbul Haseki Hürrem Sultan (Çifte) Hamamı
1560 Edirne Rüstem Paşa Kervansarayı
1562-1565 Edirnekapı - İstanbul Mihrimah Sultan Külliyesi
1564-1569 Lüleburgaz Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi
1566-1568 İstanbul Büyükçekmece Köprüsü
1566-1567 Büyükçekmece - İstanbul Sultan Süleyman Kervansarayı
1567-1575 Edirne Selimiye Külliyesi
1571-1572 Kadırga - İstanbul Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi
1573-1577 Kasımpaşa - İstanbul Piyale Paşa Camisi
1574-1577 Ayasofya - İstanbul Sultan II. Selim Türbesi
1577-1583 Azapkapı - İstanbul Sokullu Mehmet Paşa Camii
1577-1583 Üsküdar - İstanbul Valide Sultan Külliyesi
1578 Topkapı Sarayı - İstanbul III. Murat Köşkü
1580 Tophane - İstanbul Kılıç Ali Paşa Camisi
1580 Üsküdar - İstanbul Şemsi Ahmet Paşa Camisi


Kurbağalıdere Vadisi Fikir Projesi Yarışması Duyurusu




Yarışmanın Türü ve Şekli:

Ulusal, serbest ve tek aşamalı fikir projesidir.

Yarışmanın Yeri ve Konusu:

D100 karayolu ile Marmara Denizi arasında Kurbağalıdere ve çevresini kapsayan 2,8 km. uzunluğundaki vadinin üzerinde bulunan Kuşdili Çayırı, Salı Pazarı, Söğütlüçeşme Tren İstasyonu, Metrobüs Durağı, Kadıköy Belediyesi Hizmet Binası ve Evlendirme Dairesi, Şükrü Saraçoğlu Stadyumu ve Fenerbahçe Tesisleri, Kadıköy İtfaiyesi, Kurbağalıdere ve Yoğurtçu Parkı gibi kamu odaklı kullanımları olan kentsel mekanların yeni vizyon ve stratejiler çerçevesinde ele alınarak kurgulanmasıdır. Kurbağalıdere Vadisi bütününün yukarıda sıralanan mevcut kullanımlarıyla birlikte düşünülerek, vadi içinde yer alan ve eski değerini kaybeden Kuşdili Çayırı gibi potansiyel odak alanlarının, Kadıköy'ün doğal ve fiziksel verileri, sosyal ve kültürel ihtiyaçları öncelikli olacak şekilde ele alınarak, kentsel bağlamda projelendirilmesi hedeflenmektedir. Yarışma alanının Kadıköy halkı için bir çekim merkezi haline getirilmesi ve günümüz ihtiyaçlarına da cevap verecek şekilde yeni işlevler kazandırılması amaçlanmaktadır.

Yarışmaya Katılma Koşulları:

Yarışma; TMMOB'a bağlı Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası veya Peyzaj Mimarları Odası üyelerinden en az bir kişinin ekipte bulunması koşulu ile herkesin katılımına açıktır. Ekip başının adı geçen odalardan birine üye olması gereklidir.

Yarışma Takvimi:

Yarışmanın ilanı: 30 Mayıs 2013, Perşembe
Soru sorma için son gün: 16 Haziran 2013, Pazar
Yarışmacılara cevapların duyurulması: 21 Haziran 2013, Cuma
Projelerin teslim edilmesi için son gün (saat 17:00): 29 Ağustos 2013, Perşembe
Posta ile gönderilen projelerin kabulü için son gün (saat 17:00): 2 Eylül 2013, Pazartesi
Jüri değerlendirme çalışması başlangıcı: 7 Eylül 2013, Cumartesi
Kolokyum tarihi: 21 Eylül 2013, Cumartesi 

Danışman Jüri Üyeleri:

Av. Selami Öztürk, Kadıköy Belediye Başkanı
Şule Onur, Kadıköy Belediyesi Plan ve Proje Müdürü
Ali Faruk Göksu, Şehir Plancısı
İsmail Hakkı Acar, İnşaat Mühendisi-Şehir Plancısı
Ömer Yılmaz, Mimar

Asli Jüri Üyeleri:

Ersen Gürsel, Mimar, Jüri Başkanı
Nurbin Paker Kahvecioğlu, Mimar
Murat Tabanlıoğlu, Mimar
Can Kubin, Şehir Plancısı
Firuz Soyuer, İşletme Mühendisi

Yedek Jüri Üyeleri:

Kerem Piker, Mimar
Umut İyigün, Mimar

Raportörler:

Melis Nur İhtiyar Varol, Mimar
A. Beril Tombak, Mimar
Müge Yorgancı, Şehir Plancısı

Raportör Yardımcıları:

Anıl Halis Akar, Mimar
Arzu Eralp, Şehir Plancısı

Verilecek Ödüllerin Sayısı ve Tutarları:

(5 adet Eşdeğer Ödül) 80.000 TL

Şartname ve Eklerinin Nereden Nasıl Temin Edileceği, Satın Alma Bedeli:

Yarışmaya katılmak isteyenler; ad, soyad, telefon, faks, e-posta ve açık adreslerini yazdırıp, yarışma şartnamesini 20 TL (Yirmi Türk Lirası) karşılığında yarışma raportörlüğü Kadıköy Belediyesi Plan ve Proje Müdürlüğü Evrak ve Kayıt Bürosu'ndan alabileceklerdir. Kadıköy dışından şartname almak isteyen yarışmacıların, şartname bedelini, Kadıköy Belediyesi'nin Vakıflar Bankası, Hasanpaşa Şubesi, "Hesap Adı: Tasarım Atölyesi Fikir Projesi Hs" (Hesap No:0015800 - 7294716580 veya iban: TR63 0001 5001 5800 7294 7165 80) hesabına isim bildirerek yatırmaları gerekmektedir. Banka dekontunun ve şartname teslim adresinin yarışma raportörlüğüne fakslanmasından sonra şartname ve ekleri yarışmacıların adreslerine postalanacaktır.
Not: Ödemeler şirket adına değil müellif adına yapılacaktır

Yer Görme Zorunluluğu Varsa Şartları:

Yarışmada yer görme zorunluluğu yoktur; ancak, görülmesi jüri üyeleri tarafından önerilmektedir.

İdarenin Adı Adresi Telefon Ve Faks Numaraları:

Adı: Kadıköy Belediyesi Plan ve Proje Müdürlüğü
Adresi: Hasanpaşa Mh. Fahrettin Kerim Gökay Cad. No:2 Kadıköy, İstanbul PK: 34722
Tel: 0216 542 50 00 / 1417, 1416
Faks: 0216 349 98 81 – 0216 414 38 76
E-posta: yarisma@kadikoy.bel.tr
İnternet: www.kadikoy.bel.tr

21 Mayıs 2013 Salı

emek olmayan yemek yenmez...

            Geçen gün aldığım bir telefon üzerine birkaç gündür araştırma yapıyorum. Bir iş görüşmesi edasıyla arayan firma temsilcisi diplomamı kiralayarak kullanmak istediklerini söyledi. Bir yapı denetim firması üstelik. Yardımcı kontrol elemanı olarak çalışabileceğimi, belli bir ücret karşılığında diplomamı kullanabileceklerini ve benim hiç işe bile gelmeme gerek olmadığını ballandıra ballandıra anlattı. İstekli ve ilgili gibi görünüp alabildiğim kadar bilgi almaya çalıştım bayandan. İmza atmam gerekecek mi diye sordum, biraz tereddütle de olsa hayır dedi. Peki sorumluluğum dedim? Sizin hiçbir sorumluluğunuz olmayacak, zaten bağlı olarak çalışıyor göründüğünüz bir şefiniz olacak, sorumluluk onda olacak dedi.
Yani ben evde oturacağım adamlara diplomamı vereceğim ve hiçbir sorumluluk almadan havadan para yağacak?!..

           Şantiye stajımı bir yapı denetim firmasında yaptım ve çalışma esaslarını gayet iyi biliyorum ki çalıştığım firma gerçekten işi hakkıyla yapanlardan idi. Yaklaşık 2 aylık stajın her günü neredeyse 3 şantiyeye kontrole gidiyor, kontrol elemanı ile birlikte beton numunelerini, donatıları tek tek inceliyorduk. Şimdi ben çeşitli şantiyelere gitmişim gibi ismim geçecek ve benim hiçbir sorumluluğum olmayacak.

         Yapı denetimin önemini biz yıkımlarla, depremlerle kısacası geri getirilemeyecek kayıplarla öğrendik. Yönetmelik der ki; "Bu Yönetmeliğin amacı; can ve mal güvenliğini teminen, imar planına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun, kaliteli yapı yapılması için proje ve yapı denetimini sağlamak ve yapı denetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir". Her alanda kaliteden ödün verdiğimiz ve merdiven altı imalatların bir türlü engellenemediği ülkemizde bu gidişata destek vermek; kendimize ve mesleğimize olan saygımızı bırakın, insan hayatıyla oynamaktır.

8 Nisan 2013 Pazartesi

bu binadaki herşey geri dönüşümlü, nerdeyse herşey..





Belçikalı mimar Vincent Callebaut tarafından Dna sarmallarından esinlenilerek tasarlanmış; Agora Garden Apartment. Mimarı tarafından "ne tek bir kule, ne de ikiz bir kule" olarak tanımlanan 20 katlı yapı, sabit merkezi bir çekirdek etrafında çift sarmal şeklinde planlanmış.





Beton, cam ve çeliğin yeşille harmanlandığı apartman bir yarışma projesi. Yeşil birer basamak gibi görünen ve her katta yer alan balkonlar; sebze ve meyve ağaçlarıyla dolu olacak. Burada yaşayacak insanlara kendi bitkilerini büyütme imkanı sunuyor. Yağmur suyu toplama kanalları ve güneş enerjisi de dahil olmak üzere birçok sürdürülebilir teknolojiler binaya entegre olacak.




Projenin 4 ekolojik hedefe doğrudan cevap verebilmesi öngörülüyor;
1.İklim, küresel ısınmanın azaltılması
2.Doğa ve biyolojik çeşitliliğin korunması
3.Çevre ve yaşam kalitesinin korunması
4.Doğal kaynaklar ve atık yönetimi




Şehrin kalbinde konut sitelerinin yoğun olduğu bir bölgede inşa edilen Agora Garden Apartment' ın etrafı sakinlerinin gizliliğini sağlamak amacıyla ağaçlarla bezenmiş bir hendekle çevrili olacak. Dairelerin yanısıra spor salonu, yüzme havuzları ve zeminde otopark yer alacak.




2010 yılında yarışmayı kazanan Vincent Callebaut' un binayı 2016 yılına kadar tamamlaması bekleniyor.

1 Nisan 2013 Pazartesi

mimar aranıyor...

     Yeni mezun olmuş bir mimar adayının tecrübe kazanma serüveni, işverenlerin ördüğü piyasa dayatması duvarlarla doludur. Başvurduğunuz tüm kapılar birer birer "biz sizi ararız" naifliğinde yüzünüze kapandıkça, edindiğiniz tecrübe meslekiden çok "iş arama" tecrübesi olur. İlanlarınızdaki seçenekleri karşılayabilmek için geçmemiz gereken yolları tıkamayın. Ayrıca ütopik kişiler yaratmayın. Onu da bilsin, bunu da bilsin aynı zamanda işini sevsin. Hem mimarlık eğitimi almış olsun hem de piyasadaki tüm programları bilsin.
Yani üzüm olsun; çekirdek tartışmasız olamaz zaten, salkımı da olmasın, yıkanmış olsun, yazı beklemeyelim hemen olsun.


· CAD, 3DSMAX, SKETCHUP programlarına hakim,
· Tercihen iyi derecede Photoshop bilgisi olan,


 • 5 yıl iş deneyimi olan,
• İmar mevzuatına hakim,
• Uygulama projesi ve detay konulara hakim
• İleri düzeyde AutoCAD kullanabilen

Tamam hadi okulu bitirdiniz ve yılmayıp birçok programı da öğrendiniz ama çalışmaya başladığınızda; ilanlardaki beklentiyi bulamıyorsunuz. Maaşınız sizden istenen programların kurs bedellerini karşılamaya dahi yetmiyor. Size o da olsun bu da olsun diyen işvereniniz sigortanızı yatırırken mesela, aynı titizliği göstermiyor. Bazen çok daha komiği programları kaldırmayan bilgisayarlar veriliyor size.


 -Uyumlu ve yoğun çalışma temposunu seven çalışma arkadaşları alınacaktır.


 -Yoğun çalışma temposu ve esnek çalışma saatlerine uyum sağlayabilen.

Esnek çalışma saatleri ne kadar esneyebilir sizce? O kadar esner ki bir müddet sonra gerçek çıkış saatinizi unutursunuz. Sabah 9 akşam 10 olur. Çünkü hep iki kişilik çalış(tırıl)ırsınız... Zaten ilanlara baktığınızda aslında aranan birkaç kişiye ait özelliklerdir. Ama hepsini sırtlanmanız istenir. 

İstisnalar yok mu tabiki var ama onlar da şanslı birkaç azınlığın yol serüvenine dahil olabiliyor. Çözümü ise yine birlik olmaktan geçiyor; mesleğine, ünvanına saygı duymaktan, eyvallah dememekten. Bu da biraz yürek ister.




14 Mart 2013 Perşembe

İçinizdeki çocuğa..





New York'lu mimar David Hatson ve tasarımcı Ghislaine Vinas, içinizde ölmeyen çocukluk hissini modernizmle harmanlayarak iddialı bir projeye imza attı.






Bir Manhattan gökdeleninin tepesindeki 4 katlı kompleks; göz alıcı bir geometriyle tasarlanmıştır. Cam köprüler, maceracı tırmanma duvarı ve özellikle yaşam alanlarından ayrı konumlanan eğlenceli bir kaydırak.





Paslanmaz çelik boruyla aşağıya inmek çok eğlenceli bir deneyim olsa gerek.
Kaynak:mymodernmet


13 Mart 2013 Çarşamba

Yeşil bina




Avustralyalı bir firma olan Charles Wright Architects tarafından, Cairns Botanik Bahçeleri ziyaretçi merkezi projesi, ağaçlar arasında görünmez olacak şekilde tasarlandı. İki ana bina yerleşiminden oluşan merkez, çok sayıda tropik bitkileri barındıran seçkin bahçelere açılmakta.




Kuzey yönünde, içerisinde bir kafe, çok amaçlı bir salon ve açık amfitiyatro ile birlikte ziyaretçiler için bir sergi salonu bulunan bina yerleştirilmiş. Güney tarafında ise uzun ve dar bir formda tasarlanan personel ofisleri yer almaktadır. Yaya gezinti yerleri doğu batı ekseninde gidip gelen bir hareketliliğe sahiptir.



Bina dış cephesi, 1987 yılında Predator filmindeki uzaylı avcısının kamuflaj görüntüsünden esinlenilerek oluşturulmuş. Aynalar kullanılarak bahçelerin ve ağaçların yansımaları binaya giydirilmiş. Binayı direk parlak bir yüzeyle sarmak yerine; panelleri kırarak, farklı açılarda gitgide arttırarak yüzeyler yerleştirilmiş. Böylece şaşkınlık uyandıran görüntüler elde edilmiş.



Cairn için değişik bir örnek temsil etmesi amacıyla "yeşil" bir bina tasarlamak amacıyla yola çıkan ekip, alışılmış geleneksel bina dilinden yeniye uzanan bir proje ortaya koymuşlar. Hem ulusal hem de uluslararası ilgiyi uyandıracak ve mevcut tesislere imkan, heves sunacak bir tasarım öngörülmüş.



Enerji şebekesine geri bildirim sağlayan güneş panelleri, yağmur suyu toplama tankları, düşük enerjili aydınlatma donatıları, düşük su kullnımlı armatürler, uzun ömürlü malzemeler, güneşe göre konumlandırılmış pencereler ve doğal havalandırmalı sirkülasyon koridorları ile sürdürülebilir bir bina olarak tasarlanmış.



Ziyaretçi merkezi kent için yeni bir dönüm noktası olduğu söylenmektedir.


Principal architect: Charles Wright Architects
Project team: Charles Wright, Richard Blight, Justine Wright, Katja Tsychkova
Project manager/s Charles Wright Architects / Cairns Regional Council / Aecom
Builder: Hansen Yuncken
Structural & Civil consultant: ARUP Pty Ltd
Hydraulics consultant: CMRP Pty Ltd
Electrical & Mechanical consultant: WSP Lincolne Scott Australia Pty Ltd
Quantity surveyor: Turner & Townsend
Landscape architect: JNP Pawsey & Prowse
ESD / Energy Efficiency consultant: Brad Pinches Consulting
Size: GFA 1415m2, cost $4.7 M
Time to complete: 4 months Design & Documentation, 10 months construction
Council: Cairns Regional Council
Client: Cairns Regional Council
Design software used: Autodesk AutoCad & Revit
Kaynak:dezeen

6 Mart 2013 Çarşamba

Mimarlık öğrencisi



  • Lisenin ardından başlarda eğitimcilerin ne konuştuğundan bihaber olsa da 1-2 ay içinde, önceden ona anlamsız gelen şekillere saatlerce konuşma yetisi kazanan,
  • En çok kullandığı kelime hacim, konsept, sirkülasyon..vb olmaya başlayan,
  • Günlük hayatta atladığı bir detayı, kaçırdığı otobüsü, yanlış kestiği kartonu "undo komutu" ile geri almayı düşünen,
  • Parklarda, okul bahçelerinde göze ilginç gelen kurumuş otları toplayarak, maketinde farklı ağaç tasarımları sunabilen,
  • Çöp ev olmaya adaylığa götürecek kadar karton, koli, çıtalarla evi dolduran,
  • Ozalitçide uyuyakalan,
  • Okulda sabahlamanın ardından; ayağında terlikler, omuzunda havlu ve elinde diş fırçasıyla okul koridorunda profesörü selamlayan,
  • Yatak, yorgan gibi yumuşak nesnelere gerek duymadan sert masaların üstünde uyuyabilen,
  • Her eşofmanında kalıcı yapıştırıcı lekesi bulunan,
  • Zaman algısını yitirmeye başlayıp, cumartesi günü okula gidebilen,
  • Sabun kelimesinin daha farklı ve yararlı anlamını bilen,
  • Uykusunda projesinin alt katında gezinip, üst kata çıktığında en yakın arkadaşının projesine geçiş yapabilen,
  • Hem sosyal, hem asosyal olabilen,
  • Diğer bölüm öğrencilerinin aksine en rahat dönemleri projeyi teslim ettikten sonra başlayan final haftası olan,
  • Her proje döneminde "bırakcam ben bu okulu" isyanlarıyla başlayıp, aslında mesleğini deli gibi seven,
    kişilerdir.
Mimarlık eğitimi ne kadar zorlu bir süreç olsa da, bir o kadar farklı deneyim sunan zevkli bir süreçtir. Tabii ki sevene... Çünkü sevince, zorluklar ilişkinin cilvesi haline gelmeye başlar...

4 Mart 2013 Pazartesi

"Better Place" ziyaretçi merkezi



Francisco Sarria tarafından, sıfır emisyonlu araç üreticisi Better Place firması için Kopenhag'ta tasarlanan ziyaretçi merkezi. Ana konsept yeşil teknoloji kullanımı.


Yaklaşık olarak 1000 m²'yi aşan kalıcı sergi alanı, merkezin ana mekanını oluşturuyor. Ziyaretçileri bilgilendirmekten çok; mekanda süprizler yaratarak onlara keşfetme, oynama deneyimi sunuluyor.


Bilgi içeren ekranlar, interaktif ayna küpler mekanın
objeleri olarak kullanılmış ve elektrikli araçlar üzerine bilgi aktarımı sunan animasyon ekranları haline getirilmiş.
















Silindir şeklindeki sinema, mekanın ilgi çeken alanlarından biri. Duvar bir kablo sistemi ile hareketli hale getirilmiş.
Kaynak:conpemtorist





21 Şubat 2013 Perşembe

3 boyutlu kalem..


Dünyanın ilk 3 boyutlu baskı kalemi olarak tanıtılan 3Doodler, Kickstarter kampanyası dahilinde Peter Dilworth ve Maxwell Bogue tarafından tasarlanmış. Makaraya sarılmış tellerin sıcaklık yardımıyla eritilmesiyle çalışan kalem formundaki aygıt, 3D heykelcikler yapılmasına olanak sağlıyor. Biraz el işçiliğine dayanan hızlı bir maket yapma şekli gibi.
Kaynak:mymodernmet





20 Şubat 2013 Çarşamba

zor seçimler

Mezuniyetin ardından heves ve tedirginlik karışımı duygu yoğunluğu içerisinde başlanan iş arama serüveni; önünüze serilen çeşitlilik karşısında soru işaretleriyle başbaşa bırakır sizi... Bilmediğiniz, tecrübe etmediğiniz alanlarla ilgili seçim yapmak durumunda kalabilirsiniz.
_Genel kanı doğrultusunda bir mimari büroda çalışmaya başlayıp bir tasarım ekibine dahil olmak,
_Program bilginize göre büroda 3 boyutlu görselleştirme uzmanı olarak çalışmak,
_Şantiye sorumlusu,saha mimarı ve daha ileri aşamalarda şantiye şefliği yapmak,
_Bir dekorasyon firmasında iç mimarlık üzerine tasarım ekibinde çalışmak,
_Giydirme cephe ya da prefabrik sektör firmalarında tekliflendirme bölümünde çalışmak,
_Satış temsilcisi olarak çalışmak,
_Belki büyük bir firmada satın alma sorumlusu,
_Çeşitli kamu kurumlarında görev almak,
_ya da evde freelance diye tabir edilen serbest çalışmak,
_ya da kendi büronuzu açmak...

Farklı alanları tecrübe ederek ardından seçiminizi yapabilirseniz, şanslısınız demektir. Zira tüm işverenler haklı sebeplerle uzun vadeli çalışmanızı isteyeceklerdir sizlerden. Salt tek bir yerde çalışarak öğrenebileceğiniz şeyler kısıtlı olacaktır.
Eğer mimarlık bölümünü isteyerek okuyup bitirdiyseniz, sizin için en verimli olan bir mimari büroda başlamanızdır. Çünkü mesleğinizin gerektirdiği şartların birçoğunu görebilirsiniz. Proje tasarımından başlayıp; belediye ruhsat işleri, avan projeden uygulama projesine geçiş, şantiye takip aşamaları...vb gibi.
İşin maddi kısmına değinecek olursak bir mimari büroda yaptıklarınızın karşılığını almanız çok zordur. Tabi istisnai şirketler de mevcut. Ne kadar acı ki bir firmada tekliflendirme departmanında ya da satış temsilcisi olarak çalıştığınızda aldığınız ücret daha fazla olacaktır.
Yani iş başa düşer. Şartlar sizin, seçim sizin...


18 Şubat 2013 Pazartesi

kağıtla 3d tasarım











İsveçli mimar Gert Wingardh ve Fin illüstratör Kustaa Saksi ortak çalışması.
"2013 Stockholm Furniture and Light" fuarı_ Hello! paneli
700.000 a4 kağıt yaprağı kullanılmış.
Ayna efekti, dokular ve yüzey ışık yansımaları ile oluşturulmuş...
kaynak:mymodernmet

sergi



Ganalı heykeltraş El Anatsui'nin Brooklyn Müzesindeki "Gravity & Grace: Monumental Works by El Anatsui" isimli sergisi.. Binlerce şişe kapağı kullanılarak bir kumaş, doku etkisi oluşturulmuş..
Kaynak: mymodernmet

başlarken..


Mimarlık eğitiminin zorluklarını yaşayanlar bilir. Tutkuyla bağlı olmak, sevmek en büyük yardımcılarınız olur bu süreçte. Ve size kattıkları.
Temel tasarımda formları parçalamalarla başlayıp, müşteri teslimine kadar devam eden, eğitimi hiç bitmeyen bir vizyon. Özellikle bilginin çok çabuk tüketildiği günümüzde sürekli kendinizi güncellemeniz; öğrenmeye ve yeniliklere açık bir tutumla donanım kazanmanız gerekir. En önemlisi de duyarlı olmaktır. yaşadığın çevreye, günün şartlarına ve teknolojisine, en çok da iç sesine.
Her üniversitenin eğitim anlayışı ufak farklılıklar gösterse de, temelinde aynıdır. Lisede öğrendiklerinizden çok, hayalleriniz ve gördükleriniz işinize yarar hale gelir. Başlardaki bocalamalar, isyanlar; sonrasında kendini ritmini hiç kaybetmeyen bir dinginliğe bırakır. Alışırsınız...
Her konuda bir fikrinizin olması gerekliliği yoldaşınız olur. Fikirden konsepte, konseptten form'a ve formdan da somuta geçişiniz ise serüveniniz. Soyuttan somuta geçen fikirler... Tabi bu süreç sancılı bir süreçtir. Sürekli aklınıza takılan birşey varmış hissiyle dönüp durursunuz. Uykularınız kaçar yada uyusanız dahi rüyalarınızı esir alır arayışınız. Ve kırılma anında kağıda dökülüverir sanrılarınız; plan olur, kesit olur, cephe olur.
İkinci bir bocalama serüveni de mezuniyetten sonra başlar. Büyük heveslerle başladığınız işler, hayallerinizi sorgulamanızı sağlar. Özgün olan yanınızla, şartlar arasında sıkışır kalırsınız. Okuldaki kadar rahat çalışmaz artık kaleminiz. Sınırlayıcılarınız vardır. Fakat bakış açınızı değiştirmeniz de sizin elinizdedir. Sınırlayıcı yerine bağlayıcı demeye başladığınız an ve hayallerinizi şartlara göre harmanladığınız an, başarı da gelecektir.